etiyle taşıyla iner kadınlar Akropolis’in basamaklarından mermer sütunların beyazı alır beni bir ses duyarım elî, elî, lema şevaktani etin kanar kan durur etine toprak kızarır yüzünde bir kefaret şenliği insanların yüzyıllardır şifa bulmaya geldiği bir kaplıcaya benzer çarmıhta çivilerle açılır kalbin turnalar alır göğü gece gündüz dolanır çıtkırıldım ellerine yeni serilen bir çarşaf inceliğinde gözlerimi taşla yatıran uykuya ellerindir, ellerini hatırlar câizesini almış şairlerin sevinciyle çarmıhından tûbâ ağaçları düşler dururum kuma dökülen her damla kanda bir remil dökülür etin kanar kan durur etine toprak kızarır yüzünde bir kaside-i ercûze seni ararım kan dökülen yerlerde her şey iyi, her şey sakin her şey dengini bulur yalnız bir şey sıkar canımı hiç mi batmaz bu çiviler kalbine bu çiviler hiç mi rahatsız etmez seni elî, elî, lema şevaktani seni ararım kan dökülen yerlerde
Bu şiirim Gebe Dergisi’nin 5. sayısında yayımlanmıştır. Gebe Dergisi’ne Beyoğlu, Beşiktaş ve Kadıköy Mephisto’dan, Beyoğlu Avam Kahvesi, Beyoğlu Beirut Cafe, Beyoğlu Semerkant Kitabevi’nden satın alabilirsiniz. İstanbul dışındaki okurlarımıza şehir ve iklim fark etmeksizin dergiyi gönderiyoruz. İletişim içim instagram adresine mesaj göndermeniz yeterli. İyi okumalar dilerim.